Kayıtlar

KADINLARIN İHANETİ

Resim
  KADINLARIN İHANETİ Bugün kadınlara ve annelere seslenmek geldi içimden… Türk Tarihinde bir dönüm noktası olan Milli mücadele döneminde, cephede “ya istiklal ya ölüm” çığlıklarıyla istiklalimize yön veren, kadınlar hakkında yazacağım. Bu mücadele sürecinde bizzat savaşlara katılmanın yanında, cephe gerisinde hastanelerde hasta bakıcı ve hemşire olarak, fabrika ve atölyelerde mermi ve cephane üreterek, askerlerin dikim ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayarak önemli görevler ifşa etmiş olan kadınlar hakkında yazacağım. Afyon mevzilerinde çok iyi silah kullanan ve başından vurularak şehit olan Gördesli Makbule, 8 yaşındayken Çanakkale savaşına katılan 12 yaşındayken onbaşı rütbesi alan, çok iyi at binen ve silah kullanan Nezahat Onbaşı (Baysel), dört oğlu ve bir kızıyla Milli Mücadele’ye katılarak Salihli’de ülkemiz için savaşan Ayşe Çavuş, Tarsus’un kurtarılmasına büyük faydalar sağlayan Tarsus’lu Kara Fatma, güney cephesinde 9.tümende bir gönüllü müfrezenin komutanı olan ve cephe

PORSELEN ÇAYDANLIK

Resim
Porselen çaydanlık Bilen bilir porselen çaydanlıkta demlenmiş çayı yudumlamanın ne büyük bir haz olduğunu… Bir zamanlar vardı benim de, kırıldı gitti yıllar önce. Tefalin çaydanlık setini kullanıyorum uzun zamandır, çaydanlık kısmı camdan.. Alsak mı bir porselen çaydanlık, almasak mı diye bir aklımızdan geçirdik, yaklaşık 10 gün kadar önce, baktık ki biraz fiyatlı, vazgeçtik, gerek yok şimdilik dedik. Geçen akşam bir cam şangırtısı ile irkildim oturduğum yerden, saat 20.30 sularıydı. Eşim çay demleyecekti yemek sonrası, mutfaktaydı, ses mutfaktan gelmişti.  Ne olduğunu anlamaya çalışırken bu arada, mutfağa doğru ilerledim. Cam çaydanlık kırıldı dedi. Canın sağ olsun, demek ki şart oldu porselen çaydanlık almak artık dedim, gülümsedim. Birlikte süpürdük mutfağı ve camlardan arındırdık her yeri.  Küçük bir de çelik çaydanlık vardı evimizde, onda demledik çayı. İçimde de bir sıkıntı anlatamam, cam kırıldı ama içimdeki sıkıntı çıkmadı hala. Aradan 1 -2 saat geçti… Meğerse kırılan çaydanlık

ERGENLERİ ANLAMAK

Resim
Ergenlik ; çocukluk ve yetişkinlik arasındaki gelişimsel bir geçiş sürecidir. G.Satenley Hall – ki kendisi hem psikolojide, hem eğitimde hem de popüler kültürde ergenlik temalarını şekillendiren olağanüstü bilgisiyle tanınmaktadır – ergenlik dönemini; 12-13 yaşlarında erinlikle başlayan ve en geç 22-25 yaşlarına kadar uzayabilen bir süreç olarak tanımlamaktadır. Ergenliğin ilk dönemlerinde, ergenler bedenlerindeki değişim ve gelişim üzerinde yoğunlaşırlar. Hızlı fiziksel gelişimlerine uyum ve bu değişiklikler ile baş etme çabaları hakimdir. Devam eden süreçte ise; karşı cinse aşık olma, mahcubiyet, çekingenlik, aşırı hayal kurma, tedirginlik, huzursuzluk, yalnız kalma isteği, çalışmaya karşı isteksizlik, çabuk heyecanlanma, mutluluktan havaya uçma, hoşnutsuzluk, kederli hal, melankoli gibi birçok duygusal iniş-çıkışlar yaşarlar. Bu duygusal dalgalanmaların şiddeti, yaş gruplarına, okula devam edip etmemelerine, ailelerin geliştirdiği tutumlara, sosyal ve kültürel çevrelerine

WISC-R ZEKA TESTİ NEDİR?

Resim
WISC-R Zeka testi (IQ Test) 6-16 yaş aralığındaki çocuklara uygulanan, zeka testleri arasında güvenilirliği ve geçerliliği en yüksek olan, bir testtir. Yaşa ve çocuğun durumuna bağlı olarak, uygulanması yaklaşık 1,5-2 saat sürmektedir. Bireysel olarak uygulanmaktadır. WISC-R zeka testi , sözel ve performans testleri olarak toplam 12 alt testten oluşmaktadır. Her alt testin soruları yönergeye uygun bir şekilde çocuklara sunulmakta ve çocuklardan bu soruların yanıtlanması istenmektedir. WISC-R zeka testinde tüm alt testler farklı yetenekleri ölçebilmek amacıyla geliştirilmiştir.  Sözel ve performans olarak 2 bölüme ayrılır. SÖZEL BÖLÜM Genel Bilgi : Çocuğun aileden, okuldan ve sosyal çevresinden öğrendiği genel bilgiyi, uzun süreli hafızayı ve dil kullanma becerilerini ölçer Benzerlikler : Çocuğun soyut düşünebilmesi, bu düşünceyi aktarabilmesi ve kategorileştirme yeteneği gibi becerilerini ölçer Aritmetik: Çocuğun aritmetik soruları çözebilme yeteneğini, dikkatini

UÇURUMA DOĞRU GİDEN EVLİLİĞİ KURTARMA ÇABALARI

Resim
Evlilik hayatına sonsuz mutluluğu yakalamak düşüncesiyle başlamak elbette abartılı bir beklentidir. Her türlü birliktelikte olduğu gibi evlilik ilişkisinde de inişler ve çıkışlar, mutluluklar ve hayal kırıklıkları olabilir. Önemli olan, problemlerin farkına varıp, çözecek kararlılık ve samimiyetle evlilik ilişkisine devam etmeyi başarabilmektir. Birçok evli insan eşlerinin uzun süredir çaldığı imdat çanlarına kulak tıkayarak sanki bu huzursuzluklar doğalmış ve kendiliğinden bir gün düzelecekmiş gibi davranırlar.  Fakat aniden eşlerden biri boşanmayı düşündüğünü söylediğinde, bu çanlara kulak asmayan eşin, yer ayaklarının altından adeta kayar. Peki, girilen bu çıkmazdan nasıl bir çaba ile geri manevra yapma imkanı vardır. Bu konu ile ilgili durumlar çiftler arasındaki sorunların mahiyetine göre değişiklik gösterse de, siz okurlarıma genel faydası olabileceğini düşündüğüm bu manevraları 7 genel başlık altında topladım. 1- Harekete hazır olun Eğer evliliğinizi kurtarmak is

EŞİMİZLE İLİŞKİMİZİ GELİŞTİRMENİN 5 YOLU

Resim
İyi bir aile içi iletişim, aile bireylerinin ruh sağlığını olumlu yönde etkiler. Motivasyonu arttırır, aile bireylerinin günlük yaşantılarında daha uyum içinde olmalarını sağlar. Hızlı yaşam koşulları, uzun çalışma saatleri, büyük şehir stresi, trafik ve buna benzer günlük yaşam koşuşturmacaları, ister istemez aile içi ilişkilerimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Hele ki, eşlerin ikisi de çalışıyorsa, eve yorgun gelinir ve herkes kendi dünyalarına çekilir. Bu durum bazen, artık ilgimizi ve sevgimizi kaybettiğimiz doğrultusunda algı yanılgılarına  neden olur . Yavaş yavaş aile içi iletişimsizlik başlar ve kendimizi en mutlu, en huzurlu, en güvenli hissetmemiz gereken yer, birden sadece temel ihtiyaçlarımızı karşıladığımız bir uğrak yolu haline gelir. Eşimiz ev arkadaşımız olur. Yeni tanıştığımız anlarda bizi heyecanlandıran insan gözümüzde sıradanlaşır, günlük yaşamın koşuşturması içerisinde kaynayıp gider. Sevgi vardır yine, ama yaşamımızda keyifli, hayata bağlı, güvenli hissetmem

EŞİNİZDEN BOŞANIRKEN EN AÇIK YARANIZ; ÇOCUĞUNUZ

Resim
Boşanma sonrasında çocuklarımızın yıpranmaması ve bu sürece en az zararla uyum sağlaması için neler yapmalıyız? Boşanma öncesi aile arasındaki çatışmalar, çocuğun ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler. Çocuğun sağlıklı gelişimi açısından, anne ve babadan ayrı kalması, olumlu bir durum değildir.  Fakat boşanma kararı kaçınılmaz ise, anne ve babanın en büyük çabası, çocuklarının göreceği zararı en aza indirgemek olmalıdır. Yaşına bağlı olarak, çocuğunuza  bu konuda kendisini nasıl hissettiğini sorun. Anlattıklarını dikkatlice dinleyin, hiçbir yorum yapmayın. İçinden gelen her şeyi söyleyebileceğini çocuğunuza hissettirin Çocuğunuz boşanma sebebini kendinde arayacak, kendini suçlu hissedecektir. Eşiniz ile yaşadığınız sorunların kendisi ile hiçbir ilgisi olmadığına öncelikle onu ikna etmelisiniz Boşanmanın sadece anne ile baba arasında olduğuna, ölünceye kadar çocuğunuzun annesi ve babası olmaya devam edeceğinize inandırmalısınız Çocuğunuzu tüm boşanma süreçlerinden - avukat